Aziz sıddık kardeşlerim!
Sobamın ve Feyzilerin ve Sabri ve Hüsrev’in iki su bardaklarının parça parça olması dehşetli bir musibetin geldiğini haber vermiştiler. Evet bizim en kuvvetli nokta-i istinadımız olan hakiki tesanüd ve birbirinin kusuruna bakmamak; ve Hüsrev gibi Nur kahramanından, benim yerimde ve Nur’un şahs-ı mânevîsinin çok ehemmiyetli bir mümessili olmasından hiç bir cihetle gücenmemek elzemdir (çok lazımdır). Ben kaç gündür dehşetli bir sıkıntı ve meyusiyet hissettiğimden, ‘düşmanlarımız bizi mağlub edecek bir çare bulmuştur’ diye çok telaş ederdim. Hem sobam, hem hayalî ayn-ı hakikat müşahedem doğru haber vermişler. Sakın sakın sakın! Çabuk, şimdiye kadar demir gibi kuvvetli tesanüdünüzü tamir ediniz. Vallahi bu hâdise bizim hapse girmemizden daha ziyade Kur’ân ve iman hizmetimize hususan bu sırada zarar vermek ihtimali kavîdir. Hatta Sabri [1] bilmeyerek, Nur’un iki kahraman Feyzileri [2] dahi sarstığını müşahede-i hayaliye ile gördüm. [3]